24 Aralık 2009 Perşembe

Toplantı Vol2.

Şuan için düşünülen tarih, yer, mekan bilgileri;
Tarih: 27 Aralık 2009
Saat: 14:00
Yer: Taksim
Mekan: Kallavi
Adres: İstiklal Caddesi, Kallavi sokak No:2
Tarif: Tünel istikametine doğru giderken, Sent Antuan kilisesini biraz geçtikten sonra sağ köşede ki starbucks'ın sokağına girdiğinizde ki sağ tarafınıza denk gelicek ilk kapıdan girdiğiniz de en üst kat.

Yorumlarınızı bekliyorum...

23 Aralık 2009 Çarşamba

Kıskanmak

Kıskançlık kötüdür; karşındakini boğar, iyidir; aşkın ispatıdır falan filan.

Kıskanmak bende utanç duygusunu getiriyor.

Kıskanç adamız vesselam, yeri gelir harbiden boğarız kıskançlığımızla aynı zamanda da boğuluruz da. Sinir harbidir kıskançlık... Bir şüphe hali...

Sürekli bir sorguculuk, hem kendini hem karşıdakini...

Seviyorsundur işte ya kıskanıyorsan falan ama kıskançlık biraz kendine biraz da çevreye güvensizliktir.

Güvenmiyorum arkadaş kendime.

Bir kadını sonsuza kadar elimde tutabilecek kudreti bulmuyorum!

Bu kadar net ya...

Sonsuza kadar sevebilirim evet, ancak iş "o"nun için çevreyle mücadele etmeye gelince fıs...

Edemem.

Her konuda hakkımı savunabilirim ama aşkımı ispat edip kadınımı tutup kolundan başka yere götürebilecek gücüm yok.

Yok işte.

Napayım?

Bu yüzden de kıskançlık utanmakla kardeş bende...

Çevreye de güvenmiyorum...

Elalem piç olmuş arkadaş.

Ona yazayım, buna yazayım, şu hatunu keseyim, aman öbüründen geri kalmayayım...

En iyi arkadaşının nişanlısını düğünden bir hafta önce ayartanlar var ya, şimdi isim isim saymayalım bunları...

Olayın bir de "karşıdaki insan", yani kıskanmak eyleminin edilgeni kısmı var...

Kıskanılan...

Kıskanılmak hoştur...

İlk başlarda bir ego tatmini vardır...

Hele kıskanılan kendine güvensiz biriyse güven tazeler...

"Paylaşılamayan" sendromu...

Bir süre sonra kıskançlık, bir ok gibi... Bin ok gibi saplanır...

İki çare vardır.

Ya acıdan bağırıp okları vücudundan çıkartıp yoluna devam edecektir...

Ya da o oklara eklenecek bin okla daha yaşamayı öğrenecektir...

21 Aralık 2009 Pazartesi

Halka açık, Erkek blogları Toplantısı Vol. 2

Epey zamandır ikincisini istediğimiz erkek blogları toplantısının duyurusunu radikal bir kararla açmış bulunmaktayım. Yazarlarımızdan Serzeniş Meraklısı arkadaşımızın asker'e yollamıyacağımızı kutlamamızın akabinde eğer varsa 26 aralık'ta ki ehliyet sınavı sonrası moral depolamak isteyen bütün takipçilerimizi bekleriz.

Şuan için düşünülen tarih, yer, mekan bilgileri;
Tarih: 27 Aralık 2009
Yer: Taksim
Mekan: ---

Katılım büyüklüğüne göre yer rezarvasyonu yapılabilir, mekan değiştirelebilir herşeye açığız yeter ki kesin geliceğinizi bildirip görüşlerinizi yansıtınız.

14 Aralık 2009 Pazartesi

After Sex Dialogue

arkadaşım anlattı.. yaşanmış mıdır, yaşanmışlara yazılmış mıdır bilemem;

xy: nasıldı , iyi miydi?
xx: hiç yoktan iyidir, spor yapmış olduk bari
xy: o kadar kötü müydü ya :s

: )

12 Aralık 2009 Cumartesi

Aşk 2 kişi midir? 2 kişilik midir? Vol2

bazen birine aşıkken, 2. bir kişiye daha aşık olma ihtiyacı nedendir? insan doğasına mı aykırıdır tek eşlilik?

3 Aralık 2009 Perşembe

Bu şarkı da sana gelsin!

her dallamanın yanında güzel bir kız vardır; ve o kız o dallamaya köpekler gibi aşıktır..

her tombul çirkin kızın taş gibi bir arkadaşı vardır; siz o taş gibi kıza yazarsınız, tombul kız da size..

kızdan iyi dost olmaz; belli bir zaman sonra onu becermeyi düşünürsünüz.. (istinsnalar hariç)

esmer bir kızla çıktığınızda sarışınları; sarışınla çıktığınızda hep bir esmeri arzularsınız..

koca memeli değil koskocaman memeli hatunlar genelde çok sevilir ama ironik bir şekilde estetik bulunmaz; hollanda ineği diye arkasından dalga geçersin...

ne zaman sevişmek için bir kıza yazsanız aşık olursunuz; yatmalık bir kıza da aşık..

bızbız

1 Aralık 2009 Salı

Yüzük

Şu yaşıma geldim, bukadar genç yaşta kızların yüzük isteme mevzusunu, erkeğin yüzük takma dürtüsünü çözemedim..
Yok gurbete giden kızın başı bağlanırmış, başkaları bakmazmış.. Yok yüzük takan erkek ...

Genç yaşta nişanlanmak niye?