19 Mayıs 2009 Salı

İnanılmaz Gerçekler!

Artık bunları içimde tutamayacağım sayın izleyiciler, anlatmam lazım...

Ben var ya... Dün gece uyuyamadım. Benim bloga 78 kişi girmiş topu topu. Oysa sıradan bir bayan blogunu ortalama 300 kişi takip ediyormuş. Bu gerçeği öğrendiğimde kalbim sıkıştı, diyaframım küçüldü, gözbebeklerim büyüdü ve burnum aktı. Ki bunlar benim farkettiklerim. Hani o an bir doktor olsa yanımda, şöyle bir muayene etse, kimbilir daha neleeeer neler bulurdu. Tam uyuyacaktım ki, böbreklerime doğru da bir sızı başladı ki sorma...

işte ben böyle şüpheler, korkular ve endişelerle yatıp kalkıyorum: Nasıl olur da erkek blogları, kadın blogları kadar ziyaret edilmez?

Allah sizi inandırsın, benzer problemler diğer erkek blogcularda da var. Bakınız Serzeniş Meraklısı iki hafta hastanede yattı. Rectoa'yı bir ateş basıyor, geçenlerde üst komşusu -hamile bir bayanmış, panik yapmış- itfaiye çağırmış "alt katta yangun var, yetişin" diye. Adamlar bir gelmiş ki Rectoa neredeyse buharlaşacak. Köpük sıkmışlar, sonra da buzdolabına koymuşlar, 6-8 saat sonra da üzerine hindistan cevizi serpiştirerek servis yapmışlar. Ancak kendine gelebilmiş.

Daha kimler kimler tanıyorum benzer sıkıntılar yaşayan. Mesela bir arkadaşta gaz yapıyor, diğer bir arkadaşımın, bir kadın blogundaki herhangi bir yazıya 5'i aşkın yorum yapılırsa tiki tutuyor - tiki tutuyor derken... yazıldığı anlamda... -, ayak baş parmağını ısırmadan duramıyor!

Hâttâ bakın... Bunu söylemeyecektim ama, aslında en bombası bu. Bir diğer arkadaş, tüm bu ziyaretçi sayısına dair endişeleri yüzünden akıl sır ermeyen bir derde düştü. Adamın göbeği Çukurova'ya döndü, günlük pamuk üretimi 5 kg'ye vardı! İki haftada, bir çuval dolusu pamuk birikti çocuğun evinde. Biz de o çuvalı yüklendik, götürdük mahallenin berberi Necmettin abi'ye verdik. Sakal traşında falan işini görüyor.

Velhasılkelam, acı ve dert içindeyiz biz. Çok sıkıntılıyız. Bak bugün 19 Mayıs, gençlik bayramı... Ama bayram gelmiş neyime? Derbeder olduk cümleten.

İşte bu gerçekleri açıklayıp içim döktükten sonra, iki dörtlükle yazımı sonlandırmak isterim:

Yazarken gülüyoruz, hiç mi hiç kasmıyoruz,
Derdimiz eğlenmektir, savaş bize göre değil.
Erkeğiz, blogcuyuz, çizgiden sapmıyoruz,
Geyiği çok severiz, dövüş bize göre değil.

Tutun kızlar tutun birleşsin eller,
Çalın sazlar çalın, kırılsın teller,
Dönün kızlar dönün, kıvrılsın beller,
Uzun siyah saçlar tel tel dökülsün...

5 yorum:

bi dost dedi ki...

baktın ki olmıycak, yapamıycaksın, aşık ozan oldun demi? rectoayı da zaten kakaolu puding etmişin.. acıyorum size blogcu erkekler, acınacak haldesiniz :P

can dedi ki...

bence bu ıkı dortluk marsımız olmalı..

Unknown dedi ki...

puhahah... hastanede yattıkta, kıymetimiz mi bilindi hocam allansen...
aynen devam ediyo işte...
bide; ne lan bu bi alttaki yazının yorumları, bi kitleyelim, o yazı artık yorum almasın dimi..
ah can ah, iyi karıştırdın ortalığı ;)

pi dedi ki...

Bana kalırsa aç gitsin SeMe, zaten kalabalıklaştıkça yeni yazılar daha çok göze batar. Sansür, yasak bizi bozar )))

can dedi ki...

bencede gorun ıste kadınların gercek yuzunu..:D nasıl yorumlar yapıyorlar..:D